EBRU NEDİR?
Ebru, kâğıt üzerine, özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. Ebru sözcüğüne köken olarak, bulut anlamına gelen Farsça “ebr” sözcüğü gösterilmektedir. Bu sözcükten türetilen ve “bulut gibi” ya da “bulutumsu” anlamına gelen “ebri” sözcüğü Türkçe ‘de değişerek “ebru” biçimini almıştır. Gerçekten de ebru bulut izlenimi uyandıran bir görünümdedir. Ebru sözcüğü bir başka görüşe göre “yüz suyu” anlamına gelen Farsça “âb-rûy” tamlamasından gelmektedir.
Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu kesindir. Bazı İran kaynaklarında ilk kez Hindistan’da ortaya çıktığı yazılıdır. Hindistan’dan İran’a, oradan da Osmanlılara geçmiştir. Gene bazı kaynaklara göre de ebru Türkistan’daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılara geçmiştir. Batıda ebru “Türk Kâğıdı” diye adlandırılır.
EBRU TÜRLERİ
- Battal Ebru : Su üzerine serpilen boyalara hiçbir müdahale olmaksızın yapılan ebru
- Gelgit Ebru : Battal ebrudan sonra, önce enlemesine ,boydan boya, daha sonra yukarıdan aşağıya
çizgiler çekildiğinde elde edilen ebru. - Şal Ebru : Gelgit ebrudan sonra çapraz çizgiler çekilerek elde edilen ebru
- Somaki Ebru: Battal ebrunun en son atılan rengi fırça kavanozun içine sıkıldıktan sonra serpilerek yapılır. Sık damarlı Somaki mermerine benzeyen bir ebrudur. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır
- Taraklı Ebru: Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra taraklardan birisinin son yapılan gelgitin yönüne dik yönde teknenin bir kenarından tarağın dişleri kitreye temas edecek kadar sokulup diğer kenarına doğru çekilmesiyle yapılır. İstenirse ince bir bizle taraktan sonra şal ebrusunda yapıldığı gibi boya serbest olarak da karıştırılabilir. Levha kenarlarında ara pervaz olarak kullanılır.
- Bülbül Yuvası: Giderek küçülen damlalar halinde serpilen boyayla yapılan battal ebru üzerine, bir iğne yardımıyla dıştan içe doğru spiraller yapılır. Bu spirallerin sayısı, hatip ebrusunda olduğu gibi uzun kenar boyunca 5 kısa kenar boyunca 4’tür. Bülbülyuvası, yan kâğıdı ya da yazı etrafında dış pervaz olarak kullanılır. Uzun kenara paralel şekilde dört eşit parçaya ayrılan ebrunun her bir parçası, levhanın bir kenarına monte edilir.
- Çiçekli Ebru : Zemin ebrusu yapıldıktan sonra önce hazırlanan yeşil boyadan damlatılarak oluşturulan yuvarlaklara, uygun kalınlıkta bir biz kullanılarak sap şekli verilir. Daha sonra sapların uçlarına yapılacak çiçeğe uygun renk damlatılarak yine uygun kalınlıkta iğne ve bizlerle bunlara çiçek şekli verilir. Yan kâğıdı olarak kullanılacak çiçekli ebrulara, cilt kapağı kaldırıldığında birisi kapak üzerinde birisi de karşısında kullanılmak üzere birebirinin aynısı iki çiçek yapılır. Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman tarafından bu şekilde lale, karanfil, menekşe, sümbül, gül ve gelincik çiçekleri, son derece başarılı olarak stilize edilmişlerdir. Mustafa Düzgünman , bu çiçeklere papatyayı ilâve etmiştir.
- Hafif Ebru: Hattatlar tarafından üzerine yazı yazılmak üzere suyu ve ödü normalden fazla boyalar kullanılarak yapılan pastel renkli şal ebrusudur
- Koltuk Ebrusu: Hüsn-ü hat levhaların koltuk tabir edilen boşluklarında kullanılmak üzere hatip ebrusundaki her hatip deseni yerine küçük bir çiçek yapılır. Aşağıda kumlu ebrunun kullanımına örnek olarak verilen levhada gösterildiği gibi kullanılır.
- Akkase Ebru : “Akkase” (عاكسه), “yansıma” veya “kalıp” manasındadır. “Aks” (عكس) “negatif” Arapça dilde aslı ve şimdi Farsçadan Türkçe’ ye geldi. Bir oyma kağıdı kalıp veya Arap zamkı kullanılarak ebrunun figür ya da yazı şeklinde kapatılan yerlerinin ebru almaması sağlanarak yapılan figüratif ebru türü.
- Neftli Ebru : Battal ebru türünde tekneye atılan son boyanın içine neft katılarak yapılan ebru çeşidi.
- Kumlu Ebru : Yüzey gerilimi düşük bir teknede, sürekli aynı noktaya boya damlatarak yapılan ebru çeşididir.
- Hatip Ebru: Battal ebrudan sonra bizle boya damlatılır ve biz yada at kılıyla damlalara şekil verilir.
EBRU MALZEMELERİ
SU: Kitre ,deniz kadayıfı boy tohumu ve sahlep gibi suyun yoğunluğunu sağlayacak doğal maddeler ile karıştırılır. Su kireçsiz ise dinlendirilmiş musluk suyu olabilir. Eskiler yağmur suyu kullanırmış. Tercihen saf su kullanılmalıdır.
TOPRAK BOYA: Ebruda kullanılan boyalar eskiden doğada bulunan topraktan elde edilirmiş. Bu toprak ezilir elekle elenir ve suda süzülerek kullanıma hazır hale getirilirmiş.
Günümüzde ezilmeye hazır halde yada ezilmiş boyalar kullanılmaktadır. Toprak boyalar mermer ve destiseng denilen el taşının yardımıyla ezilerek macun kıvamına getirilerek kullanılır.
ÖD: Öd genellikle büyük baş hayvanların safrakesesinden elde edilir. Safrakeseleri delinir ve içindeki öd süzülerek bir kapta toplanır, benmari usulü kaynar suda 20 dakika bekletilir. Yüzeyde biriken köpük bir kaşık yardımıyla alınır. Bu işlem kötü bir kokuya neden olduğu için açık havada yapılması önerilir. Kalkan balığı ödü de kumlu-kılçıklı ebru yapımı için uygundur.
KİTRE: Ebru yapımında kullanılan suyun belli bir yoğunluğa sahip olması ve özel olarak hazırlanan boyayı üzerinde tutabilmesi gerekmektedir, her hangi bir suyla ebru yapılamaz. Ebrunun suyuna bu özelliği veren maddenin ismi kitredir. Kitre , Türkiye‘nin güney ve güneydoğu bölgelerinde kırlarda yetişen yabani bir dikenin(geven) özsuyudur. Köylüler kırlarda geven dikeninin gövdesine bıçakla çizik atar, birkaç gün beklerler. Bitkinin özsuyu çizik bölgeden akar ve kurur. Bir ağaç kabuğuna benzer görünüm alır. Bu kabuklar tek tek toplanır. Kabuk şeklinde olan kitre aktarlarda satılmaktadır. Ebrunun suyu hazırlanırken saf suyun içine belli ölçülerde kitre konulur. Su ağzı kapalı bir kapta bu şekilde bir süre bekletilir. Belli zaman aralıklarıyla mıncıklanarak eriyen kitre özünün dağıtılması gerekir. Suyun yeterli yoğunluğa ulaşmasından sonra, içinde kalan erimemiş kitre kalıntılarını ayırmak için, ebru suyu iyice süzülmelidir.
Kitre ebru yapımında kullanılan, suyun belli bir yoğunlukta olması için suya karıştırılan maddelerden biridir. Ünlü Ebrucu Sacid Okyay ebru yapımında en iyi sonucu sahlepin verdiğini ancak kitrenin daha ucuz olması sebebi ile kitre kullandığından bahseder.
DENİZ KADAYIFI: Kitrenin hazır hale gelmesi 5-6 gün kadar gerektiği için deniz kadayıfı denilen deniz yosunu kullanılabilir.Hazır toz halde satılır.50 gr toza 5 lt saf su ilave edilerek topaklanma olmamasına dikkat edilerek mikserle karıştırılır. Bir saat içindeki hava kabarcıkları yüzeye çıkıp patlayana kadar beklenir. Sonra kullanıma hazırdır.
AT KILI: Fırça yapımında kullanılan atkılları tercihen yaşlı atların yelelerinden yada kuyruklarından elde edilir. At kılı tercih edilmesinin nedenleri gözenekleri nedeniyle boyaların fırçadan bir vuruşta dökülmemesidir. Böylece tüm yüzeye eşit büyüklükte ve miktarda boya dökülebilir.
GÜL DALI: Gül dalının esnek olması , kolay küf tutmaması nedeniyledir. Eski ustalardan Necmettin Okyay’ın çok özel ve ödüllü güller yetiştirmesi ve bu güllerin dallarını kullanması ,öğrencilerinin de bu yönde geleneği sürdürmesi.